29 Mayıs 2011 Pazar

Dünya genelinde online oyunlarda her yıl yüzbinlerce kişinin zarara uğramasına neden olan hacker saldırılarına karşı Türkiye'den çözüm projesi geldi.

                        

           Türk firması tarafından yazılan program, kullanıcının hesap bilgileri ve oyun içi yatırımlarının herhangi bir trojan, keylogger, screenlogger, mouselogger veya başka bir bilgisayar zararlısı ile çalınmasının önüne geçiyor.vizyon500k

Güvenlik yazılımları geliştiren Arf Teknoloji Şirketinin Genel Koordinatörü Erkan Demirkan, yaptığı açıklamada, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de online oyunların çok popüler olduğunu, çok geniş bir kullanıcı kitlesine sahip bulunduğunu belirtti.vizyon500k

Demirkan, tam sayı bilinmemesine karşın, dünyada online oyun kullanıcılarının 10 milyonlarla ifade edilebileceğini, her yıl onlarca oyunun ülkede kullanıcıların beğenisine sunulduğunu vurguladı.

Online ve ofline oyunlarda yapımcı firmaları korumaya yönelik bazı yazılımlar olmasına karşın, bireysel kullanıcılara yönelik programların bulunmadığını ifade eden Demirkan, şunları kaydetti: “Online oyun kullanıcılarına yönelik başka bir yazılım dünyada yok. Oyunların hacklanmemesi için bir takım yazılım geliştiren firmalar var ama doğrudan kullanıcı hesapları için bir koruma bulunmuyor. Biz bu alandaki açığı bir arkadaşımızın açtığı telefonla fark ettik. Arkadaşımız, online oyunlarla ilgili hesap hırsızlıkların çok yaygın olduğunu, kanunlarda da bu alanda boşlukların bulunduğunu anlattı.

Araştırmalarımız sonucu, online oyunlarda oluşturulan bir karakterin değerinin bin liradan 50 bin liraya kadar çıkabildiğini gördük. Hackerlar hem hesap bilgilerini ele geçiriyor, hem de bu karakterleri çalıp, başkalarına satıyorlar. Hackerlar tüm dünyada, online oyun kullanıcılarını karakter çalma ve hesap hırsızlığı ile yılda 20 milyon lira zarara uğratıyorlar”vizyon500k

TEMİZ KUTU TEKNOLOJİSİ

Demirkan, bu alandaki açık üzerine, “ClearBox” (Temiz Kutu) adını verdikleri güvenlik teknolojisini, Türkiye'de de yoğun olarak oynanan en popüler online oyunlara entegre ettiklerini anlattı.

Online oyun güvenliği için geliştirdikleri bu ürüne “G-sec” adını verdiklerini belirten Demirkan, programın amacının kullanıcının hesap bilgileri ve oyun içi yatırımlarının herhangi bir trojan, keylogger, screenlogger, mouselogger veya başka bir bilgisayar zararlısı ile çalınmasının önüne geçmek olduğunu söyledi.vizyon500k
Demirkan, “G-sec” programının Windows işletim sistemi içerisinde, herhangi bir bilgisayar zararlısının ulaşamayacağı güvenilir bir alan oluşturarak oyunları bu güvenilir alanda çalıştırdığını vurguladı. Demirkan, şöyle devam etti: “Program, bulut ve sanallaştırma gibi teknolojileri kapsayan bütünleşik bir koruma yöntemi sunarak internet üzerinden etkileşimli oynanabilen, yatırımlar yapılabilen oyunların, yatırımların ve şifrelerin üçüncü şahıslar tarafından herhangi bir zararlı yazılım kullanılarak ele geçirilmesini engellemeyi amaçlar. Bunun yanında, oynadığınız oyundan kaynaklanabilecek güvenlik zafiyetlerinden de sisteminizi yalıtarak hem oyun için hem de sisteminiz için çok güvenilir ortam hazırlar.vizyon500k

Online oyunlar çok karmaşık ve komplike bilgisayar programlarıdır. Etkileşimli oynandığı da düşünüldüğünde kullanıcılar, gerek sistemin açıklarını gerekse oyunun açıklarını kullanan kötü niyetli kimseler tarafından hack, crack olarak adlandırılan saldırılara maruz kalırlar. Karmaşık ve komplike yapısından dolayı bu tür açıkların kapatılması oyunun kendi geliştiricileri tarafından neredeyse imkansızdır.

Basit güvenlik yazılımlarına yakalanmadan hırsızlık amacıyla kullanılan bilgisayar zararlıları ulu orta internette satılıyor ve kötü niyetli insanlar tarafından kullanılıyor.”vizyon500k

YURT DIŞINDAN DA TALEP GELİYOR

Yaklaşık 7 aylık çalışma sonucu programı tamamlandıklarını ifade eden Demirkan, programın temel işlevlerinin çalışması ve test aşamasında oyun piyasasında önde gelen firmalarından Sihirli Kule Bilgi Sistemleri ile çalışmalar yaptıklarını, yazılımın yurt içi ve yurt dışı satım haklarını bu firmaya devrettiklerini belirtti.

Demirkan, programın İsrail başta olmak üzere Ortadoğu ve Kuzey Afrika coğrafyasında satış ve dağıtım anlaşmasının imzalandığı belirterek, “Uluslararası alanda ülkemiz adına böylesi gurur verici bir işe imza atmış olduk. Bu bizi çok daha mutlu ediyor” dedi.vizyon500k

“G-sec” programının bir çok nitelikli bilgisayar zararlısı ile denendiğini ifade eden Demirkan, şunları söyledi: “G-sec ile çalıştırılan oyunlardan ekran görüntüsü, klavye kaydı ve kullanıcıların herhangi bir hesap bilgilerine ulaşılmasının önüne geçildi. G-sec bugünlerde en popüler zararlılar olan Stuxnet ve Zeus zararlıları ile denendi. G-sec çalıştığı anda Stuxnet ve Zeus işletim sisteminden yalıtılarak durduruldu.vizyon500k

Bugüne kadar bankacılık alanında milyarlarca dolar zarar veren Zeus ile zararı kestirilemeyen Stuxnet zararlıları geliştirmiş olduğumuz bu güvenlik teknolojisi ile artık durdurulabiliyor.”

Demirkan, özellikle banka müşterilerinin kişisel hesaplarına yönelik saldırıların son yıllarda artması ve banka datalarının çalınması gibi olayların üzerine bu alanda da yeni bir yazılım geliştirmeye başladıklarını söyledi.vizyon500k

Demirkan, üzerinde çalıştıkları yazılımla, bankaların yanı sıra elektrik-enerji istasyonları ve nükleer santraller gibi önemli yapıların bilgi ağlarının da korunmasını amaçladıklarını bildirdi.vizyon500k
kaynak:aa

27 Mayıs 2011 Cuma

Canlı yayında şok etti



Ünlü pop yıldızı, katıldığı televizyon programında milyonları şoke etti...
Yeni albümü "Born This Way"in tanıtımı için ABD'nin en ünlü talk showlarından "The Late Show with David Letterman"a katılanLady Gaga, canlı yayında rahat durmadı ve bu kez de kağıt yedi./vizyon500k/

/vizyon500k/Ünlü yıldız, sunucu David Letterman'ın sorularını beğenmeyince, Letterman'ın elindeki kağıdı alıp yırttı ve ardından birparça kağıdı ağzına atarak uzun süre çiğnedi!/vizyon500k/

Gaga'nın bu görüntüsü izleyenleri şoke etti./vizyon500k/
kaynak :birbak

20 Mayıs 2011 Cuma

Kütahya sarsıldı, Türkiye sallandı


Kütahya'nın Simav ilçesinde yaşanan 5.9 büyüklüğündeki depremde 2 kişi ölürken, 79 kişi yaralandı. Türkiye'nin yarısı depremde sallandı
Kütahya’nın Simav ilçesinde dün gece meydana gelen 5.9 büyüklüğündeki deprem, Türkiye'nin yarısının sarsılmasına neden oldu. /vizyon500k/

Deprem sonrası bölgeye gelen Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, çeşitli incelemelerde bulunup, yetkililerden bilgi aldıktan sonra yaptığı açıklamada, deprem nedeniyle 2 kişinin öldüğünü, 1'i ağır olmak üzere 79 kişinin de yaralandığını söyledi.
/vizyon500k/
BALKONLARDAN ATLADILAR

Marmara ve Ege Bölgesi ile İç Anadolu'nun büyük bölümü de, merkez üssü Kütahya'nın Simav İlçesi olan Richter ölçeğine göre 5.9 büyüklüğünde depremle sarsıldı. /vizyon500k/

Deprem nedeniyle panik içinde balkonlardan atlayan çok sayıda kişi yaralanarak hastanelere kaldırıldı
/vizyon500k/
TÜRKİYE'NİN YARISINDA HİSSEDİLDİ

Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi Deprem Araştırma Enstitüsü'nün merkez üssünü Simav ilçe merkezi olarak saptadığı deprem saat 23.15'te yerin 7 kilometre derinliğinde meydana geldi. Antalya'dan Sakarya'ya,Edirne'den Konya'ya kadar Türkiye'nin hemen hemen yarısında hissedilen şiddetli depremi, saat 23.25'te merkez üssü Simav olan 4.6 büyüklüğündeki artçı şok izledi
/vizyon500k/
Saat 23.36'da da 3.9 ve 23.41'de 4 büyüklüğündeki artçı şokların merkez üssü de Şaphane ilçesi olarak saptandı. İlk sarsıntıyla birlikte Kütahya'nın yanısıra Eskişehir, Bursa,Balıkesir, İzmir, Bandarma, Çanakkale, Edirne, İstanbul, Antalya, Aydın, Manisa, Sakarya, Kocaeli, Yalova, Uşak ve Afyonkarahisar ve Konya'da halk korku ve endişe içinde depremin merkez üssünü öğrenmeye çalıştı. Birçok yerde telefon santralleri kilitlendi. Depremin merkez üssü Simav'dan yaklaşık bir saat süreyle haber alınamadı. /vizyon500k/

Bu ilçede bazı binaların çöktüğü, bir çok binada da hasar meydana geldiği bilgisi alınınca çevre il ve ilçelerden Sivil Savunma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İlçeye ilk ulaşan sağlık görevlileri yaralananlara müdahale ederken, arama kurtarma ekipleri çöken binaların enkazında çalışma başlattı. Kütahya başta olmak üzere Bursa ve Eskişehir'de panik içinde balkonlardan atlayan ve kaçarken düşerek yaralanan ve krize girenler hastanelere akın etti.Kütahya Valiliği'nce kriz masası oluşturulurken, sağlık kuruluşları alarma geçirildi,. Simav'a arama kurtarma ekipleriyle iş makineleri sevk edildi
/vizyon500k/
'SİYANÜR'DE KORKULACAK DURUM YOK

Depremin ardından Kütahya’da gümüş üretiminde kullanılan siyanurlü suyun depolandığı barajın akıbeti de merak konusu oldu. Geçtiğimiz günlerde barajda yer alan setlerden birinin çökmesi sonucu siyanürün çevreye yayılması riski meydana gelmişti. Siyanür riskinin olduğu bölgedeki Aliköy Belediye Başkanı Kemal Tunç deprem sonrasında yaptığı açıklamada “Gümüş Barajı’nın bulunduğu yer Simav’a 120 kilometre uzaklıkta. Şu an korkulacak bir durum yok” dedi.
/vizyon500k/
DEMİRCİ'DE BİNALARDA HASAR VAR

Kütahya'nın Simav İlçesi'ne en yakın yerleşim merkezlerinden biri olan Demirci de, 5.9 büyüklüğündeki depremi en çok hisseden ilçelerden biri oldu. Vatandaşlar panik halinde sokaklara çıktı./vizyon500k/

Demirci Kaymakamı Yalçın Sezgin, depremin hemen ardından, ilçe merkezinde incelemelerde bulundu. Devlet Hastanesi, Kaymakamlık binası, Kredi ve Yurtlar Kurumu'na bağlı öğrenci yurdu binalarında hasar meydana geldiğini belirten Sezgin, SGK binasının da camlarının kırıldığını söyledi. Sezgin, Demirci Devlet Hastanesi'nde yatarak tedavi gören yaklaşık 15 hastanın tahliye edildiğini ve bir otobüse alındığını belirtti. Sezgin, "Çok önemli boyutta olmasa da maddi hasar var. Ancak tesellimiz can kaybının olmaması" dedi.
/vizyon500k/

KAYNAK:POSTA

19 Mayıs 2011 Perşembe

Dünyanın en güçlüsü Lady Gaga


FORBES Dergisi 'Dünyanın En Güçlü Ünlüleri' listesini açıkladı
Listede zirveye şarkılarının yanın sıra, çılgın giysileri, dansları ve sahnede yere kapaklanmakla sonuçlanan sakarlıkları ile de gündemden düşmeyen Amerikalı şarkıcı Lady Gaga oturdu./vizyon500k/
Geçen yılki listede dördüncü sırada yer alan Lady Gaga, aynı listede birinci olarak yer alan Amerikalı TV yıldızı Oprah Winfrey’i tahtından ederek bu yıl birinci oldu. Oprah Winfrey, bu yılki listede ikinci sıraya yerleşirken, Winfrey’i Justin Bieber, U2, Elton John ve evliliği skandal bir biçimde sona eren ünlü golf oyuncusu Tiger Woods izledi./vizyon500k/
Ünlülerin yıllık kazançlarının yanı sıra, kendilerine ilişkin gazete, TV ve dergilerde çıkan haberler, sosyal iletişimsiteleri Facebook ve Twitter’da kendilerini izleyen hayranlarının sayısı da değerlendirilmeye katıldı./vizyon500k/
Lady Gaga’nın bu yıl elde ettiği 90 milyon dolarlık kazanç, listedeki öteki ünlülerin bazılarından düşük olmasına karşın,Amerikalı şarkıcı Facebook’ta 32 milyon hayranı, Twitter’da 10 milyon izleyicisi ve beş gün içinde 1 milyon satan 'Born This Way’ adlı single’ı ile, en ünlüler listesinde zirveye konmayı başardı./vizyon500k/
Forbes’un geleneksel olarak belirlediği ‘Dünyanın en güçlü100 ünlüsü’ listesinde, bu yıl ki toplam kazancın, Geçtiğimiz yıla göre düştüğü de belirtildi. Listeye giren yüz ünlünün 2011 yılı içindeki kazancı, 2010 rakamı olan 4.7 milyar dolardan, 4.5 milyar dolara geriledi./vizyon500k/
İşte Forbes’un listesindeki en güçlü ilk 10 ünlü:
1-Lady Gaga -  90 milyon dolar
2-Oprah Winfrey - 90 milyon dolar
3-Justin Bieber - 53 milyon dolar
4-U2 -195 million dolar
5-Elton John- 100 million dolar
6-Tiger Woods-  75 million dolar
7-Taylor Swift - 45 million dolar
8-Bon Jovi- 125 million dolar
9-Simon Cowell- 90 million dolar
10-LeBron James- 48 million dolar 

Nafiz ALBAYRAK/NEW YORK, (DHA) /vizyon500k/

18 Mayıs 2011 Çarşamba

Dallas geri dönüyor


Seksenli yılların efsane dizisi Dallas'ın yeni bölümlerinin çekimlerine başlandı. Dallas'ın 'kötü adamı' J.R. Ewing'ı canlandıran Larry Hagman ise yarım asırlık sanat hayatı boyunca kullandığı eşyalarını açık artırmayla satışa çıkardı/VİZYON500K/
ABD'de 1978-1991 yılları arasında gösterilen ve yayınlandığı dönem Türkiye dahil birçok ülkede izleyicileri ekran başına kilitleyen "Dallas" dizisindeki "J.R. Ewing" rolüyle ünlenen Hagman, California 'daki çiftliğinde bulunan mobilyalarını, özel eşyalarını, antikalarını ve sanat çalışmalarını satmaya karar verdi./vizyon500k/
4 Haziran'da Beverly Hills'teki Julien's müzayede salonunda yapılacak açık artırmada satışa çıkarılacaklar arasında "Dallas" dizisinin senaryoları ve 79 yaşındaki Hagman'ın aktris annesi Mary Martin'e ait eşyalar da bulunuyor.
Hagman ile eski rol arkadaşları Linda Gray (Sue Ellen) ve Patrick Duffy (Bobby Ewing), "Dallas" dizisinin yeni bölümlerinin çekimi için 20 yıllık aranın ardından geçtiğimiz hafta tekrar kamera karşısına geçti./vizyon500k/
Hagman, kısa süre önce California'nın Ojai kasabasındaki çiftliğini satışa çıkararak, Los Angeles'ta daha küçük bir eve yerleşmeye karar vermişti./vizyon500k/
KAYNAK:POSTA

11 Mayıs 2011 Çarşamba

Lindsay Lohan vampir oldu!

Lindsay Lohan yine provokatif, yine sıradışı bir çizgide! Uzun zamandan beri oyunculuğunun dışında neredeyse her şeyle gündeme gelen aktris Lindsay Lohan cephesinde sular durulmuyor.
Uyuşturucu ve hırsızlık suçlarından hüküm giyen Lohan, şimdilerde de bir fotoğraf çekimiyle gündeme geliyor.
İngiliz Daily Mail internet sitesinde yer alan habere göre 'Vampire Diaries' (Vampir Günlükleri) dizisinin başrol oyuncularından Michael Trevino'yla kamera karşısına geçen sarışın yıldız, fotoğrafçı Tyler Shields'in karelerinde kanlı görüntüleriyle oldukça ürkütücü.vizyon500k

10 Mayıs 2011 Salı

Eurovision'da final heyecanı

vizyon500k

Eurovision temsilcimiz Yüksek Sadakat, bu gece yarı finali geçip büyükfinale kalmak için sahneye çıkıyor.vizyon500k
TRT-1’de saat 22.00’de başlayan ön elemede Türkiye'yi “Live It Up adlı parçayla temsil eden Yüksek Sadakat yarışmanın iddialı grupları arasında gösteriliyor. Yüksek Sadakat, beşinci sırada sahne alacak. vizyon5ook

Pascal'ın yerine Meter mi gidiyor?


Pascal Nouma'nın Nihat Doğan'la kavga ederek Survivor yarışmasından ayrılmasından sonra bir yarışmacı kontenjanı boş kaldı. Nouma'nın yerini kimin dolduracağı merakla beklenirken kulislerde 'Gönüllüler' grubundan Taner ile olan tartışmasıyla tanınan Meter'in yarışmaya dahil olacağı konuşuluyor.
Acun Ilıcalı geçtiğimiz yarışmada da oyuna sonradan Seda Aktuğlu dahil olmuş ve yarışmaya renk katmıştı.
Benzer
 bir durum yine geçerli. Pascal Nouma 'dan boşalan yerin kiminle doldurulacağı merak konusu.vizyon500k
İddiaya göre, en büyük aday adının renkli siması Taner'in tartışmalı olduğu arkadaşı Meter.Taner'in meşhur ettiği Kıbrıslı vücutçu Meter Mevsimler bu hafta içinde adaya ziyarete gelecek.vizyon500k
İddiaya göre Acun Ilıcalı Meter'i yarışmacı olarak adada tutacak.vizyon500k

7 Mayıs 2011 Cumartesi

Dünyanın en pahalı klibi


Lady Gaga'nın İsa Peygamber'e ihanet eden Yehuda'yla aşkını konu alan 'Judas' büyük ilgi gördü..


Altı dakikalık klibi, daha da özel kılan 10 milyon dolarlık maliyeti. Bu rakam yüksek bütçeli Hollywood fimleriyle yarışacak düzeyde. Öyle ki klipte rol alan kişilerin tamamı profesyoner oyuncu ve dansçılardan oluşmakta...
Bu klip sonrası kilisenin Lady Gaga'ya göstermesi beklenen tepkisi merak ediliyor.
kaynak:mynet

Cemile bebeği doğuracak mı?


Ali Kaptan bebeği doğurması için Cemileye baskı yapar. Gözler bebeği aldırmak isteyen Cemile'ye çevrilir

Kanal D'nin, başrollerini Erkan PetekkayaAyça Bingöl, Wilma Elles, Yıldız Çağrı Atiksoy, Aras Bulut İynemli, Farah Zeynep Abdullah, Emir Berke Zincidi, Meral Çetinkaya ve Mete Horozoğlu'nun paylaştıkları "Öyle Bir Geçer Zaman Ki" adlı dizisi,salıakşamı da temposu yüksek, duygu yüklü bir bölümle ekrana geliyor.
Annesinden Cemile'nin hamile olduğunu öğrenen Ali Kaptan, her şeye yeniden başlamak için bu bebeğin büyük umut olduğunu düşünür. Hasefe Hanım ile çocuğu doğurması için Cemile'ye haber gönderir. Ancak hapishanede eli kolu bağlıdır. Bir an önce çıkmak için kolları sıvar. Carolin'i arar, öne sürdüğü şartı kabul eder. Midesi yıkanan Aylin eve çıkar. Soner olayı örtbas ederek herkesten saklar. Ancak her şeye burnunu sokan Mesude bu olayı da kurcalar. Söyledikleri Soner'in kulağına kadar gidince o da Mesude'ye iyi bir ders vermek için harekete geçer. Ali Kaptan'ı hapishaneden kurtarmak için yola çıkan Carolin hiç ummadığı biri ile karşı karşıya gelir ve hapishaneye gidemez. Carolin'den umudunu kesen Ali Kaptan yardımı hiç beklenmedik birinden ister. Berrin'lerin odunluğunda gizlenen Ahmet, Ali Kaptan'ın sürpriz ziyareti yüzünden saklandığı yerden çıkmak zorunda kalır. Ali Kaptan bebeği doğurması için Cemileye baskı yapar.
kaynak:mynet

4 Mayıs 2011 Çarşamba

Aylin intihar etti


Soner'in nişanlanmasına dayanamadı

Sevilen dizi Öyle Bir Geçer Zaman Ki'de Aylin, Soner'in Mesude ile nişanlanmasına engel olamadı. Zoraki olarak nişan törenine giden Aylin, törenin sonuna kadar dayanamadı. İşte Aylin'in onu intihara doğru savuran zor gecesi...

3 Mayıs 2011 Salı

Hürrem'e Leo şoku


Leo umutla aradığı hayatının aşkı Alexandra'nın, artık Hürrem Sultan olduğunu görecek mi?

Hürrem, geçmiş hayatından çıkıp gelen Leo'nun hala hayatta olduğunu öğrenecek mi? Muhteşem Yüzyıl, yepyeni bölümüyle 4 Mayıs Çarşamba akşamı ekrana geliyor...
Leo, Padişah'ın resmini yapmak üzere saraya çağırılmıştır. Bu arada Hürrem, hamile olduğu haberini Süleyman'a bir an önce yetiştirmek istemektedir. Hamilelik müjdesini vermek için, Hasbahçe'de Leo'ya poz vermekte olan Hünkar'ın yanına gider…
Mahidevran ise, Hürrem'in hamilelik haberiyle iyice sarsılmıştır. Gülşah Mahidevran'a, onun için Hürrem'i öldürebileceğini söyler. Acaba Mahidevran Gülşah'ın kendisine Hürrem'den kurtulmak için yaptığı teklifi kabul edecek mi?
On yıllarca dillerden düşmeyecek büyük düğün de bu bölümde. Hatice Sultan ve İbrahim Paşa, görkemli bir izdivaçla birbirlerine kavuşurken, artık Hanedan'a damat olan Vezir-i Azam İbrahim Paşa, Vatikan'ın ilgisini üzerine çekmektedir.

Hatice Sultan'ın muradına ermesi Victoria'nın planını da etkilemiştir. Sultan'ın nedimesi olarak İbrahim Paşa Sarayı'na gitmek zorunda kalan Victoria, Süleyman'ın sarayından uzakta, Süleyman'a karşı hain planından vazgeçmek zorunda mı kalacak?
KAYNAK:BİRBAK

IŞ HAYATINDA VIZYON NEDIR?

VİZYON, işletmenin ayrılmaz parçasıdır. Vizyon Bir ileri görüşlülük olup, geleceğin düşünülmesini, gelecekteki fırsatların araştırılmasını, bugünün çıkarları yerine uzun gelecekteki çıkarların dikkate alınmasını ve işlerin buna göre planlanıp yürütülmesini ifade eder.
Günlük hayatta sıklıkla duyduğumuz kelimelerden biri de VİZYON dur. Adamın viyonu yok .. Vizyonsu işten hayır gelir mi gibi ... Misyon gibi "Vizyon" kelimesi de yabancı dilden alınmadır ve basitçe "GÖRÜŞ" manasın gelir.

İş hayatında ise vizyon aşağıdaki şekilde kullanılır;

VİZYON, işletmenin ayrılmaz parçasıdır. Vizyon Bir ileri görüşlülük olup, geleceğin düşünülmesini, gelecekteki fırsatların araştırılmasını, bugünün çıkarları yerine uzun gelecekteki çıkarların dikkate alınmasını ve işlerin buna göre planlanıp yürütülmesini ifade eder.

Vizyon şu sorulara cevap arar :

•    Hangi gelişimler ortaya çıkabilir / çıkacak ?
•    Pazarı yönlendirecek güçler neler olacak ?
•    Pazardaki başarıyı hangi güçler etkileyecek ?
•    Rakipler kimler olacak ?
•    Kullanılabilecek uygun stratejiler neler olabilir ?

ÖRNEK (Bir Satış Eğitim ve Danışmanlığı firması)

VİZYON” Beyanı

Vizyonumuz, yüz-yüze satış prensipleri, kavramları ve teknikleri konusunda en önde gelen otorite (uzman) olmaktır.

(Misyon ise daha farklıdır; 
MİSYON BEYANI
 : Misyonumuz, uluslararası tanınan bir eğitim, danışmanlık ve kişisel gelişim firması yaratmaktır.)

Bu hususu, uygulandığında  büyüme ve başarının temelini teşkil edecek alışkanlıklar oluşturacak ürünleri yaratıp, kolay erişim ve kullanımını sağlayarak gerçekleştiririz.

Fikirlerimiz, bilgilerimiz ve araçlarımız, satış kuruluşları ve bunların satış elemanlarının daha verimli olmalarını sağlar. Böylece, bunlar da daha fazla katma değer yaratır, daha yüksek gelirlere sahip olurlar ve hayat kalitelerini arttırırlar.

MUSTAFA HUNCA
Pazarlama Uzmanı ve İş İngilizcesi Eğitmeni

KAYNAK:TÜRKİYE İNTERNET

VİZYONDAKİ FİLMLER




HIZLI VE ÖFKELİ 5


Yönetmen: Justin Lin 
Oyuncular: Vin Diesel, Paul Walker 
Eski polis Brian ve Mia, Dom’u özgürlüğüne kavuşturur sonra Rio’da ortaya çıkarlar. 
Tür: Aksiyon 









BENİ ASLA BIRAKMA

Yönetmen: Mark Romanek
Oyuncular: Keira Knightley, Carey Mulligan 
Kabullenmesi güç bir gerçek ve korkunç bir kader.
Tür: Dram









MUTLULUĞUN PEŞİNDE

Yönetmen: John Cameron Mitchell
Oyuncular: Nicole Kidman, Aaron Eckhart 
Küçük çocukları bir araba kazasında ölünce evli çift yıkılır.
Tür: Dram 







 KİMLİKSİZ



Yönetmen: Jauma Collet Serra
Oyuncular: Liam Neeson, Diane Kruger
Geçirdiği bir araba kazasından sonra kimse kendisini tanımaz.
Tür: Romantik 


Din kültürü öğretmeni ünlü yazarları geride bıraktı

Forbes Dergisi'nin 2010 yılı satış verileriyle oluşturduğu 'En Çok Kazanan Yazarlar' listesinin sürpriz ismi, din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmeni Sinan Yağmur oldu
FORBES’un bu yıl dördüncüsünü yayınladığı “En Çok Kazanan Yazarlar” listesine Ergenekon davası ve davanın yarattığı kutuplaşmanın izleri damga vurdu. Listenin zirvesinde geçen yılın en çok tartışılan kitabı “Haliç’te Yaşayan Simonlar”ı yazan eski polis şefi Hanefi Avcı var. Kitap, 572 bin adet basıldı ve 14.3 milyon liralık satış hacmi yarattı. 20 yazarın yarattığı toplam cironun yaklaşık dörtte birini (yüzde 25.5) yaratan bu kitap sayesinde Avcı 1.4 milyon lira gelir elde etti.
Aynı kulvarda kitapları bulunan ve Taraf Gazetesi’ndeki Ergenekon davası konulu haberleriyle tanınan Mehmet Baransu’nun 10’uncu; davanın ilk tutuklularından Ergün Poyraz’ın 13’üncü sıradan en çok kazanan yazarlar listesine girdi. Yine dava kapsamında tutuklu bulunan gazeteciler Mustafa Balbay ve Nedim Şener’in kitaplarının satış başarıları da eklenince FORBES’un 20 yazarlık sıralamasına politik kitaplarıyla öne çıkan beş isim yer almayı başardı.
ERGENEKON KİTAPLARI KAZANDIRDI
“En Çok Ciro Yapan Kitaplar” sıralamasında da yine Ergenekon kitaplarının ağırlığı var. 20 kitabın toplam cirosu 39, 1 milyon lira ve bu rakamın 18, 9 milyon lirası listede yer alan beş politik kitaba ait -yüzde 48, 2. En çok ciro yapan kitaplar sıralamasında 14.3 milyon lira ciro yapan “Haliç’te Yaşayan Simonlar” kitabını, 3 milyon liralık cirosuyla Ahmet Ümit’in “İstanbul Hatırası” ve 2.25 milyon liralık cirosuyla İskender Pala’nın “Şah Sultan” romanı takip ediyor.
DİN KÜLTÜRÜ ÖĞRETMENİ YAZARLARI GEÇTİ
Geçen yıl ile karşılaştırıldığında bu yıl ilk 20 yazarın yarattığı ciro önceki yıla göre yüzde 40, 5 artarak 55, 9 milyon liraya yükseldi. Yazarların elde ettikleri telif geliri ise 1, 1 milyon lira artarak 8, 1 milyon lira oldu. Bu yılın en flaş isimi SinanYağmur. 46 yaşındaki din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmeni, Yağmur’un “Aşkın Gözyaşları / Tebrizli Şems” kitabı 2010’da 197 baskıyla 240 bin adetlik satış rakamına ulaşarak 2010’un en çok satan ikinci kitabı oldu. Yine Mevlana’yı konu alan “Tennure ve Ateş” kitabı da 35 bin adet basılan Sinan Yağmur, 3 milyon lira ciro ve 275 bin liralık telif geliriyle yılın en çok kazanan ilk 10 yazarı arasında yer aldı.
EN ÇOK AVCI KAZANDI
Özer Turan imzasıyla yayınlanan araştırmaya göre 2010’da en çok kazanan yazarlar listesinin ilk üç sırasında Hanefi AvcıAhmet Ümit ve Elif Şafak var. Son kitabı “İstanbul Hatırası” 150 bin adet basılan polisiye yazarı Ahmet Ümit’in bütün kitapları toplamda 318 bin adet basıldı. 5, 4 milyon liralık ciro yapan Ahmet Ümit, 1 milyon 83 bin liralık telif geliri elde ederek 2010’un en çok kazanan romancısı ve en çok kazanan ikinci yazarı oldu. Elif Şafak’ın toplamda 550 bin satış rakımına ulaşan “Aşk”ın ve “Firarperst”in 2010’da 100 biner basılması Şafak’ı 4.9 milyon liralık ciroyla üçüncülüğe taşısa da geçen yıl 2 milyon lirayı bulan telif geliri, bu yıl 1 milyon liranın altında kaldı. Hanefi Avcı, Ahmet Ümit ve Elif Şafak’ın kitaplarının toplam ciro içindeki payıysa yüzde 44, 6 oldu -24, 7 milyon lira. Aynı şekilde 20 yazarın elde ettiği 8, 1 milyon liralık telif gelirinin yüzde 43, 7’sini de (3, 5 milyon lira) bu üç yazar paylaştı.
Kitap piyasası ise büyümeye devam ediyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı ISBN Ajansı’nın yayınladığı istatistikler üzerinden FORBES’un yaptığı incelemeye göre 2010’da geçen yıla göre yüzde 11, 4’lük artışla 34 bin 863 farklı kitap yayınlandı. Bu rakam 2009’da 31 bin 286’ydı. 2000’deyse sadece 13 bin farklı kitap yayınlanmıştı. Buna göre sektör 10 yıl içinde yüzde 165 oranında büyüdü. 2010’da yayımlanan 570 romanın 300’ünün ilk kitap olması da yazarlığı para kazandıran bir meslek olarak algılanmaya başladığını gösteriyor.
kaynak :posta gazetesi

Bin Ladin'in filmini çekecek


Aldığı 6 Oscar ile 82. Oscar ödüllerine damgasını vuran Kathryn Bigelow, Usame bin Ladin'in ölümünün filmini çekecek.

Sinema tarihinin Oscar kazanan ilk ve tek kadın yönetmeni 'The Hurt Locker' filminin yönetmeni Kathryn Bigelow, Usame bin Ladin'in öldürüldüğü operasyonun filmini çekmeyi planlıyor.
Bigelow'un ekibinden ismini vermek istemeyen bir yetkilinin açıklamasına göre, Kathryn Bigelow ve 'The Hurt Locker'ın senaristi Mark Boal, zaten bir Usame bin Ladin projesi üzerinde çalışıyordu. İkili, El Kaide liderinin öldürülmesiyle filmi çekmeye her zamankinden daha yakın oldular.
Yetkili, henüz adı belirlenmemiş olan yapımın, Bin Ladin'i takip eden ve baskını gerçekleştiren özel kuvvetler üzerine kurulan bir aksiyon filmi olacağını bildirdi. Yönetmenin sözcüsü Susan Ciccone ise, Bigelow'un proje hakkında şu an bir yorum yapmaktan kaçındığını aktardı.

Kathryn Bigelow, Irak'ta savaşın ortasındaki bir bomba imha ekibinin yaşadıklarını konu alan 'The Hurt Locker' ile 'En İyi Yönetmen' ödülüne layık görülmüş, Oscar ödülü alan ilk kadın yönetmen olmuştu.

26 Nisan 2011 Salı

vizyon

Bir vizyon söylemidir gidiyor. Hemen her şirkette, hemen her liderde vizyondan, vizyoner olmasından, geniş vizyonundan bahsediliyor. Önüne birçok sıfat koyarak vizyonu olumlu anlamda sürekli kullanıyoruz.
 
Peki vizyon nedir ?
 
Vizyonun birçok tanımı var ancak biz onu basitçe “Gelecek Resmi” olarak tanımlıyoruz. Vizyon sahibi olmayı ise gelecekle ilgili net bir resme sahip olma anlamında kullanıyoruz.
 
Gelecek resmi dendiğinde beraberinde hayal kurma çağrışır. Ancak bir vizyon ile hayal arasında fark, vizyonun temel yeterliliklerden hareket ederek, değerler bütünü içinde gelecekte ulaşılmak istenen yer olması, hayalin ise mevcut durumla bir bağlantısı olmadan gelecek için bir görüntü olmasıdır. Vizyon kendimizi gelecekte gördüğümüz yer, hayal ise gelecekte kendimizi orada görmesek, orada olma olasılığımız olmasa da olmak istediğimiz yerdir.
 
Hayal ile vizyon arasındaki farkı belki şu şekilde açıklamak daha uygun olur. Bu günden geleceğe doğru baktığınızda kişisel, aile ve iş yaşamınızda 5, 10 veya 20 yıl sonra kendimizi ne yaparken görmek istiyorsak o bizim vizyonumuzdur. Bu vizyonu düşünürken bugünden oraya nasıl gidileceği konusunda kafamızda az çok bir fikir vardır.
 
Hayal ise bugünden geleceğe doğru baktığımızda kendimizi şu andaki koşullarla ilgisi olmadan, damdan düşer gibi bulmak istediğimiz yerdir. Zengin olmak, ünlü olmak bu anlamda birer hayaldir. 
 
Peki, gelecekle ilgili düşünceleriniz bir hayal mi, yoksa bir vizyonun ifadesi mi?
 
Hadi kendi vizyonumuzu biraz sorgulayalım. 
Beş yıl sonra bir bahar sabahı güne başladığımda nasıl bir güne başlarsam mutlu olacağım?
O gün nasıl bir evde uyanmalıyım?
Nasıl bir işe gitmeliyim?
Evim, ailem, işim, bütün detayları ile bir günüm nasıl geçerse ben kendimi mutlu ve başarılı hissedeceğim?
 
Bu soruların cevapları ne kadar belirli ise, gelecek ile ilgili çizdiğiniz tablo ne kadar netse bunları yaşama ihtimaliniz o kadar yüksek olacaktır. Tablodaki belirsizlikler ne kadar fazla ise ifade ettiğiniz şey bir vizyon değil, bir hayal olacak. Böylece ne beş yıl sonra ne de on yıl sonra istediklerinizin gerçekleşmesi size bağlı olmayacak. Sizin geleceğiniz sizin dışınızda farklı değişkenlere bağlı olacağı için büyük bir ihtimalle ‘Kader Kurbanı’ sınıfında başkalarının çizdiği bir yaşantıyı sürüyor olacaksınız.  
 
Vizyon konusunu anlattığım birçok eğitimimde karşılaştığım ilk sorular şunlar oluyor.Bu kadar belirsizliğin olduğu bir ülkede ben geleceğimi nasıl belirleyebilirim? Krizler, ekonomik şartlar benim gelecekte olmak istediğim yere gelmemde bana engel olmayacak mı? Bu sorular aslında “benim geleceğim bana değil benim dışımdaki başka şeylere bağlı anlayışının”, “kaderci yaklaşımın” yansıması olan sorular.
 
Vizyon sahibi olmak ise gelecek ile ilgili net bir tabloya sahip olmak demektir. Biz nasıl bir gelecek istediğimizi düşündüğümüz andan itibaren, algıda seçicilik başlar. Düşündüğümüz geleceğe ulaşmak için gereken kaynaklar algıda seçicilik ile harekete geçer ve bizi düşündüğümüz, istediğimiz geleceğe doğru yöneltir. Hamileler hamileleri görür.
 
Algıda seçicilik, gelecek ile ilgili net tablolara sahip olduğumuzda bize istediğimiz geleceğe ulaşma, kaynakları görme ve değerlendirme  konusunda fırsatlar sunacaktır. Bir vizyonumuz yoksa, fırsatlar ve kaynaklar biz onları fark etmeden geçip gidecektir. 
Anıl Ergöz - Yiyecek İçecek Sektöründe Yönetici · 21.07.2006